Yüksek tansiyona ilk müdahale

Halk arasında tansiyonu yükselen kişiye ilk olarak sarımsak verilmesi yaygın bir müdahaledir. Sarmısak bilindiği üzere tansiyonu düşürmez ama dengeler, yani

Halk arasında tansiyonu yükselen kişiye ilk olarak sarımsak verilmesi yaygın bir müdahaledir. Sarmısak bilindiği üzere tansiyonu düşürmez ama dengeler, yani yükselmesini önler. Soğanda iyi bir tansiyon ayarlayıcısıdır. Yüksek tansiyondan yakınanlar bol bol soğan ve sarmısak tüketebilir. Tansiyonunuz yükselen kişi için ilk olarak kollarını dirsekten bileklere kadar soğuk su ile yıkamak gerekmektedir. Bu işlem tansiyonunu en az bir-iki derece kadar düşürür. Ancak tansiyonu yükselen kişiye ilk olarak bu işlemler yapılırken eğer ilaç kullanıyorsa ilacı hemen verilmelidir. Ancak kullandığı bir ilacı yoksa hemen en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırmakta yarar var. Burada yapılan ölçümlerden sonra gerektiğinde dil altı tansiyon düşürücü ilaç verilerek müdahale edilebilir. Yüksek tansiyon hastalarının beslenmesine ve sağlıklı yaşamaya özen göstermesi gerekmektedir. Tuzu mümkün olduğu kadar azaltmalıdır. Özellikle yağlı ve yağda kızartılmış besinler, hamur işleri, hamur tatlıları, et ve pastırma, sucuk, salam gibi işlenmiş ürünler, sakatat gibi tansiyonunu yükselten besinlerden uzak durmaları gerekmektedir. Yüksek tansiyon hastalarının daha çok sebze, meyve tüketmeleri, yemeklerini sıvı bitkisel yağlarla hazırlamaları, katı yağlardan uzak durmaları tavsiye edilmektedir. Günlük egzersiz olarak en uygun olarak yürüyüş yapmaları önerilmektedir. YÜKSEK TANSİYON İÇİN DOĞAL ÇÖZÜMLER Yüksek tansiyona iyi geldiği belirlenen bazı bitkisel takviyelere göz atalım: Balık yağı: Anti-inflamasyon özellikli omega-3 kaynağı olduğu için beslenme desteği olarak sıklıkla kullanılıyor. Kalp-damar hastalıkları üzerinde olumlu etkileri var. Bu sonuçları, kolesterolü düşürücü ve kalp ritmini düzenleyici etkisiyle gösteriyor. HDL/LDL dengesini düzenleyerek kandaki trigliseritleri düşürüyor. Araştırmacılar, omega-3’ün hipertansiyon üzerinde de iyileştirici etkiler gösterdiğine dair çalışmalar sunuyor. Omega-3’ün en iyi kaynaklarından balığı, haftada iki kez sofranızdan eksik etmemeye özen gösterin. Sarımsak: Çeşitli sülfür bileşikleri, pek çok aminoasit, germanyum, selenyum, kalsiyum, bakır, demir, potasyum, magnezyum ve çinko gibi minerallerin yanında, A, B, C vitaminlerini içeriyor. Sarımsaktaki anti-hipertansif etkinin, bileşimindeki germanyum ve selenyumdan ileri geldiği bildiriliyor. Hipertansiyon kontrolünde günde bir diş sarımsağın rendelenmiş olarak alınması öneriliyor. Magnezyum: Araştırmalar, magnezyum bakımından zengin bir diyetin, hipertansiyon riskini azaltabileceğini ortaya koyuyor. Kalsiyum, kasın kontraksiyonunu uyarıyor ancak yüksek kan basıncına sahip bireylerin kaslarında kalsiyum birikimi oluyor, bu nedenle kalsiyum kanalını bloke etmek için tedavi gerekiyor. Magnezyum, kalsiyum kanalını bloke eden doğal bir mineral. Bu yönden kalsiyumla magnezyum arasında etkileşim var. Magnezyum kalsiyumla ters etki göstererek kasların dinlenmesinde etkin rol oynuyor. Koenzim Q10: Vücudumuzda üretilen koenzim Q10, enerji üretimine yardım ederek bir anti-oksidan olarak çalışıyor. Özellikle kalp hücrelerinde bol bulunuyor ve kalbin sağlıklı çalışmasında rol oynuyor. Kasların kontraksiyonunda da etkili. Çalışmalarda, kardiyovasküler hastalıkları olan kişilerde, düzeyinin düşük olduğunu gösteriyor. Tansiyonun dengelenmesinde ve kan basıncının düşürülmesinde etkili ancak konuyla ilgili araştırmalar devam ediyor. Folik asit: Folik asit bakımından yetersiz beslenen bireylerin kan homosistein düzeyinin yüksek olduğu, bunun da koroner kalp hastalığı ve hipertansiyon için risk oluşturduğu bildiriliyor. Folik asit, arter duvarlarına etki ettiği için hipertansiyonda kullanımı oldukça etkin. Homosistein seviyelerini düşürmek için folik asit genellikle B6 veya B12 vitaminiyle birlikte öneriliyor. Çeşitli çalışmalar, günde en az 1000 mg. folik asit alan kadınlarda hipertansiyon oluşma riskinin, günde 200 mg. az folik asit alan kadınlara oranla yarı yarıya olduğunu gösteriyor. Alıç: Şifalı bitkiler arasında kabul edilen alıç, yüzyıllardır kalp hastalıklarının tedavisi için kullanılıyor. Alıç, anti-inflamatuar etkisiyle hipertansiyon tedavisinde oldukça etkili. Hipertansiyonda, damar duvarlarında inflamasyon oluşabiliyor. Bunun anlamı, kan damarların daralması. Alıç, daralan bu damarların açılmasına yardımcı oluyor. Yüksek Tansiyon Hastaları İçin Himalaya Tuzu İnsanlarda günlük ortalama su tüketimi bünyeye göre artış gösterse de 2,5 lt civarında su tüketmeliyiz. Tansiyon Hastaları hazırladıkları Sole’ yi; 1. hafta 1 çay kaşığı Sole’yi günlük tüketecekleri 2,5 litre suya karıştırarak kullanmalıdırlar. 2. ve 3. hafta günlük tüketilen 2,5 lt suya 2 çay kaşığı Sole karıştırarak kullanmalıdır. Sonraki haftalarda sağlıklı insanlar gibi her bardak suya bir çay kaşığı sole katarak kullanılacaktır. Himalaya Tuzu ile hazırladığınız Soleyi düzenli kullanmanız durumunda vücudunuz su ve gerekli mineralleri hücreler tarafından gerektiği kadar alabileceğinden hücrelerdeki kuraklık giderilmiş olacağı için yüksek tansiyon tedavisinde yardımcı olmaktadır. Reishi Mantarı:Araştırmalar kırmızı reishi mantarının etkili bir kardiyotonik (kalbi güçlendirici tonik) olduğunu onaylamaktadır. Yapılan bir çalışmada ortalama yaşları 58,5 olan, hipertansiyon tedavisine cevap vermeyen ve kan basınçları 140/90 mm/hg.’ nın üzerinde olan 54 kişilik bir gruba 4 hafta süresince kırmızı reishi mantarı uygulanmıştır. Bu süre sonunda kontrol grubundaki kişilerin tansiyon değerleri değişmezken, kırmızı reishi mantarı kullanan grupta ki her kişide tansiyon değerleri 140/90 mm/hg.’nın altına indiği gözlenmiştir. Heart Disease – Yazar : Burton Goldberg, sayfa no 205 Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, bu öneriler ilaç tedavisi yerine geçmez, bu nedenle mutlaka hekiminize danışıp kullanmaya özen gösterin.

İçeriği paylaşın :

İlgili Konular

Benzer Başlıklar

Siz De Paylaşın