Ru 486 düşük ilacı

Avrupa ülkelerinde erken gebelik sonlandırmak ve gebelikten korunmanın yolları bir çok iken Türkiye’de gebelikten korunmanın yolları ne yazık ki avrupa

Avrupa ülkelerinde erken gebelik sonlandırmak ve gebelikten korunmanın yolları bir çok iken Türkiye’de gebelikten korunmanın yolları ne yazık ki avrupa ülkelerinde hamilelikten korunmak kadar kolay değildir. Gebelikten korunma yollarından bir çok ülkede tercih edilen ru 486 gebelik sonlandırıcı ilaç sayesinde üreminin önüne geçilerek istenmeyen gebeliklere son veriliyor. Mifeprex Ru r86 düşük ilaci anti-progestin’dir. anti-progestin nedemek tir ? Mifeprex’i aktif madde Mifepriston ile ilaçtır. Mifepriston de farklı üreticiler tarafından üretilen ve ticari isimler Mifegyne, Mifeprex’i, RU-486 altında farklı ülkede satılmaktadır. Bütün bu ilaçların orijinal marka ilaç veya ilaç analogları vardır. progesteron vücut içinde bir cinsiyet hormonunun oynadığı rolü engellemeye yarayan maddedir. En yaygın örnek mifepriston dur Mifepriston tek başına kullanıldığında başarı şansı yani gebeliğin bir düşükle sonuçlanması olasılığı %60 civarındadır. Rahim kasılmalarını başlatan ilaçla birlikte kullanıldığında ise bu oran %92’ye çıkmaktadır. Ancak bu oranlar sadece 7 haftalığa kadar olan gebelikler için geçerlidir. Yapılan çalışmalar iki ilacın birarada kullanıldığı durumlarda 9. haftaya kadar kullanılabileceğini göstermektedir. Ancak bu haftalara ulaşıldığında kandaki progesteron seviyesi ilacın bloke edebileceğinden daha fazla olduğu için başarı şansı azalır. NASIL KULLANILIYOR? Mifepriston kullanımı korunmasız bir ilişki sonrası alınan haplar şeklinde uygulanan acil doğum kontrolü değildir. Ayrıca düşük hapı ile istenmeyen bir gebeliği sonlandırmak,ağrı kesici alıp başğarısını dindirmek kadar kolay bir işlem de değildir. Aslında ilacın kadınlar ve doktorlar arasında yaygın olarak tercih edilmemesinin temel nedeni de zahmetli olması ve işlemin uzun sürmesidir. İstenmeyen gebeliğin ilaç yardımı ile sonlandırılması 14 gün kadar sürebilir ve en az 3 kere doktor ziyareti yapılması gerekir. İşlemin 3 temel aşaması vardır. İlk aşama kürtaj olmak isteyen kadının tam bir muayenesidir. Tıbbi özgeçmişinin irdelenmesi ve ilacın kullanımına engel bir durumun olamadığı anlaşıldıktan sonra jinekolojik muayene ve inceleme yapılarak dış gebelik olmadığı ve bebeğin 7 haftadan büyük olmadığı saptanır. Daha sonra kişiye uygulama şekli, olası yan etkileri konusunda bilgi verilir, işlemi ve potansiyel yan etkilerini anladığına, işlemin yapılmasına izin verdiğine ve gelmesi gereken günlerde kontrollere geleceğine dair yazılı bir form imzalatılır. Daha sonra hastaya 3 adet mifepriston hapı verilir. Kişi bu hapları doktorun gözetimi altında hemen yuttuktan sonra beklemeye başlır. Kişinin hapları alıp başka birisine vermemesi için doktorun gözü önünde yutması gerekir. Hastaların yaklaşık yarısında 24 saat içinde kanama başlar ve %3-6’sı ilk 48 saat içinde düşük yapar. Kişi 48 saat sonra yeniden doktorunun yanına gider ve düşük olup olmadığı veya bebeğin hala daha canlı olup olmadığı incelenir. Eğer gebelik ürünü tamamen atılmadıysa düşüğün tamamlanması için gerekli olan prostoglandin hapı verilir. Rahim kasılmalarının neden olduğu ağrıların şiddetini azaltmak için ağrıkesiciler reçete edilebilir.Hasta daha sonra 4-6 saat kadar doktorun yanında bekler. Hastaların %90’ından fazlası bu süre içinde düşüğü gerçekleştirir. Dört altı saat içinde düşük olmayanlar ise evine gönderilir ve evde düşük yapması beklenir. Hastaya acil durumlarda ne yapması gerektiği konusunda bilgi verilir. Yaklaşık 14 gün sonra hasta kontrole çağılırır. Bu kontrolde, düşüğün olup olmadığı, eğer olduysa içeride parça bulunup bulunmadığı, enfeksiyon ve kanama gibi komplikasyonların varlığı araştırılır. Eğer hala devam ediyorsa olası konjenital anomali riski nedeni ile gebeliğin kürtaj ile sonlandırılması önerilir. Komplikasyon varlığında uygun şekilde tedavi edilir. YAN ETKİLER VE KOMPLİKASYONLAR Yapılan çalışmalarda hastaların %99’unda aşağıdaki yan etkilerden biri ya da birden fazlasına rastlandığı gösterilmiştir. Yan etki Görülme oranı % Karın ağrısı ve kramp 97 Bulantı 67 Başağrısı 32 Kusma 34 İshal 23 Başdönmesi 12 Halsizlik 9 Bel ağrısı 9 Kanama 7 Ateş 4 Viral enfeksiyon 4 Olguların büyük bir kısmında birden fazla yan etki görülmekte olup bu yan etkilerin %23’ü şiddetli olarak tanımlanmaktadır. Bu hastalardan bazılarının yan etkilerin tedavisi için hastaneye yatırılması gerekmiştir. Tıpkı kendiliğinden oluşan düşüklerde olduğu gibi mifepriston kullanımı ile gerçekleşen düşük de ağrılı bir olaydır. Mifepriston kullanımına bağlı ölüm olguları bildirilmekle birlikte kontraendike olmayan hastalarda kullanıldığında yönteme bağlı ölüm oranı 200.000’de birdir. Bu oran kürtaj ile karşılaştırılabilecek düzeydedir. Ölümlerin ana nedeni aşırı miktarda kanama ve içeride parça kalması nedeni ile olan enfeksiyonlardır. Dünya Sağlık Örgütünün araştırmasına göre RU486 kullanımı sonrası tam olmayan düşük gerçekleşmesi durumunda %30 olguda pelvik enfeksiyon ortaya çıkmaktadır. Bunun temel nedenlerinden birisi de ilacın bağışılık sistemini baskılayıcı özelliğidir. Hastaların %9’unda kanama 30 günden uzun sürmektedir. %7 hastadada kanamayı kesmek için tıbbi tedavi uygulanması gerekirken daha az olguda kan nakli gerekli olmaktadır. Yaklaşık %8 hastada kan hemoglobin değeri %20 oranında düşmektedir. Öte yandan düşüğü tamamlamak üzere verilen prostoglandin hapının üretici firması ilaç prospektusünde bu ilacin düşük yapmak için kullanılmaması gerektiğini belirten bir ibare bulundurmaktadır. Firma 23 Ağustos 2003 tarihinde tüm sağlık çalışanlarına gönderdiği bir mektupta söyle demektedir: “İlacın hamile kadınlarda üretim amacı dışında kullanımına bağlı olarak anne ve bebek ölümleri, cerrahi onarım gerektiren rahim delinmeleri ve yırtılmaları, histerektomi (rahimin alınması), salpingo-ooferektomi (tüp ve yumurtalıkların alınması), amniyon sıvı embolisi, aşırı vajinal kanama, içeride parça kalması, şok ve kasık ağrısı da dahil olmak üzere ciddi yan etkiler görülebilir. Firma ilacın ülser tedavisi dışında hamile kadınlarda düşük yaptırmak amacıyla kullanımını şiddetle onaylamamaktadır.” KİMLER KULLANAMAZ? Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) aşağıdaki durumların varlığında RU-486’nın kullanımını kesinlikle sakıncalı bulmaktadır: 7 haftadan büyük gebelikler Sprial varlığı Dış gebelik varlığı Böbrek üstü bezi ile ilgili patolojilerin varlığı Kanı sulandıran ilaçların kullanımı Kanama sorunu olması Steroid kullanımı İlaç kullanımını takiben 2. ve 3. aşamalarda kontrole gelme olanağının olmaması Acil müdahale edilebilecek olanakların olmaması Kullanılan ilaçlara karşı bilinen bir alerji olması Öte yandan aşağıdaki durumların varlığında da risklerin yüksek olması nedeni ile mifepriston kullanılması önerilmez. 18 yaşından küçük olmak 35 yaşından büyük olmak Sigara içiyor olmak Astım hastalığı Glokom hastalığı Kalp kapakçık hastalığı Tansiyon düşüklüğü Orak hücreli anemi Karaciğer, akciğer ve böbrek hastalığı Damar tıkanıklığı Şeker hastalığı Kalp hastalığı Yüksek tansiyon Anemi Pelvik iltihabi hastalık varlığı MİFEPRİSTON İLE DÜŞÜK GÜVENLİ MİDİR? Tüm bu olası yan etkilerine ve pekçok kadında kullanımının sakıncalı olmasına rağmen uygun kişilerde ve kurallarına uygun şekilde kullanılığında mifepriston ile istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması güvenli bir yöntem olarak kabul edilmektedir. UZUN DÖNEM ETKİLERİ NELERDİR? 1982 yılından beri yapılan klinik çalışmalarda mifepristona ait uzun dönemde olumsuz sayılabilecek bir etki saptanamamıştır. Ancak süre son derece kısa bir süredir ve uzun dönemde kesin olarak zararsızdır diyebilmek için daha fazla çalışmaya ve veriye gerek vardır. DÜŞÜK HAPININ AVANTAJLARI NELERDİR? Cerrahi bir işlem gerektirmez Genel anesteziye ait riskleri taşımaz. Kürtaja ait komplikasyon risklerini taşımaz Gelişmekte olan ülkelerde uygun şartlarada yapılmayan kürtajlara bağlı ölüm ve komplikasyon riskini azaltır DÜŞÜK HAPININ DEZAVANTAJLARI NELERDİR? Her kadın için uygun bir yöntem değildir. Gerçekte pek çok kadın bu ilacın kullanımı açısından kontraendikasyon grubuna girer İstenmeyen etkiler daha fazladır Normalde 10-15 dakika süren kürtaja göre genelde çok uzun zaman alır (yaklaşık 14 gün). Hastanın belirli aralıklarla doktora gitmesini gerektirir. Nispeten yeni bir yöntem olduğu için uzun dönem etkileri tam açık değildir. Hastaların yaklaşık %10’unda başarısız olduğu için yine bir kürtaj gerekir. İçeride parça kalma olasılığı kürtaja göre daha fazladır. DÜŞÜK HAPI YAYGIN OLARAK KULLANILIYOR MU? Düşük hapı olarak tanımlanan mifepriston kullanıma girdiği zamanlarda doğum kontrol hapından beri yapılan en önemli buluş olarak lanse edilmişti ve klasik kürtaja son vereceği öngörülmüştü. Oysa aradan geçen 20 yıla yakın sürede bu öngörü gerçekleşemedi. Avrupada 600.000, Çin’de 2.000.000’dan fazla kadın istemedikleri hamileliklerini bu yöntemle sonlandırmalarına karşın hala daha kürtaj eski önemini koruyor. Amerika Birleşik Devletlerinde ilacın kulllanıma girmesinin birinci yıldönümünde yapılan bir araştırmada jinekologların kürtaj isteyen hastaların sadece %6-12’sine bu yöntemi teklif ettikleri, kadınların ise sadece %3.5-4’ünün kendilerine önerilen yönteme onay verdiği ortaya çıktı. Doktorların hapa sıcak bakmamalarının başta gelen nedeni hala daha yöntemin güvenilirliği hakkında duydukları endişe. Öte yandan sigorta sisteminin doktor hatalarında verdiği yüksek cezalardan duyulan korku da işin bir başka yönü. Düşüğün kürtaja göre çok daha uzun sürmesi ve daha yakın ve sık takip gerektirmesi de jinekologların mifepristona sempati duymamalarının bir diğer nedeni. Tedavi sırasında görülen az sayıda ölüm vakası nedeni ile üreten firmaların doktorlara gönderdiği ilaçların güvenli olduğu ancak çok dikkatli kullanılması gerektiği şeklindeki uyarı mektupları da jineklogların endişelerini arttıran bir başka faktör. Kadınlar açısından bakıldında ise zaten psiklojik yönden travma yaratabilen gebeliği sonlandırma işleminin çok uzun ve zahmetli olması yöntemin bu kadar düşük oranda tercih edilmesinde en önemli etken. Bir başka önemli etken de tedavinin maliyeti. Kürtajın ortalama 300-400 dolara mal olduğu A.B.D.’de pekçok klinik ve doktor hap ile kürtaj için yaklaşık 100 dolarlık ek fatura çıkartıyor. Bazı merkezler ise kürtaj ile düşük hapı tedavisi arasında 2 kata ulaşan fiyat politikaları uyguluyor. Bu farkın nedeni daha fazla takip gerektirmesi ve malpraktis nedeni tazminat ödeme riskinin kürtaja göre daha yüksek oluşu. ÜLKEMİZDE DURUM? Türkiye’de şu anda mifepriston satışta değil. Üretici firmanın Türkiye’de de bu ilacı pazarlamak üzere Sağlık Bakanlığına ruhsat başvurusu yapıp yapmadığı konusunda ise bir bilgim yok. Kısacası bugün için ülkemizde istemedikleri bir hamileliği sonlandırmak isteyen kadınlar için tek yöntem kürtaj. Ülkemizde kürtaj son adet tarihinden itibaren 10. haftaya kadar serbest. Bu haftadan sonra ise ancak bebekte bir anomali saptandığında ya da hamileliğin devamının anne adayının hayatını tehlikeye soktuğu durumarda birden fazla doktorun kararı ile yapılabiliyor.

İçeriği paylaşın :

Siz De Paylaşın