Kıl dönmesi nedir belirtileri tedavisi

Kıl dönmesi, derinin dermis tabakasında ortaya çıkan kılın ilerlediği yolu şaşırarak ciltten çıkamayıp Deri altında uzaması halidir. bahsı geçen tarz tüy dönmesi kılın olduğu & kökünden çekildiği vücudun her bölgesinde görülebilir. Kıl dönmesi rahatsızlığı terimi alışkanlık şekilde kuyruk sokumunda ortaya çıkan kıl yumağı nedeni ile kullanılmaktadır. Ancak komple eski & yanlış bilgilerden kalan bir ünvandır & yeni bir ünvan bulunmadığından rahatsızlığı tam tarif etmemesine rağmen kullanılmaya devam etmektedir. Eski görüşte bahsı geçen hastalığın ırsi kaynaklı bir kist olduğu düşünülüyordu bahsı geçen sebeple Kist Dermoid Sakral şekilde adlandırılıyordu. Yeni görüşe göre bir kist değil ( kist : tam kapalı boşluk) bir sinüs (bir delikle açıklığı sayılan boşluk) olduğuna karar verildive Pilonidal Sinüs ismi kullanılmaktadır. Genellikle 15-25 yaş grubunda görülür daha kıllı olmaları nedeniyle erkeklerde 10 kez daha sık görülür.Toplumda görünme sıklığı % 1 kadardır. 30 yaşından sonra kuyruk sokumu bölgesinin derisi kalınlaştığı nedeni ile hastalık başlamaz, bahsı geçen yaşta görünen vakalarda sorunun daha önceden var olduğu ama tedavinin ertelenlediği düşünülmektedir. Kıl Dönmesi Belirtileri Genellikle önem arz eden bir belirti vermemesinden hastalarda Uzun zaman tedavilerini ertelerler. İlk oluştuğu dönemde doku içine girmiş olan kılların az olması nedeniyle 1-2 cm lik hafif sızılı bir şişlik şeklindedir. Dikkatli bakıldığında kuyruk sokumu cildinde orta ve de bir yada birkaç yerde kılların girdiği delikler görünür. İltihap geliştiyse irin şeklinde akıntı olur & buna bağlı çıkış deliği vardır. Akıntı & civardaki Deri hasarı nedeniyle kötü koku olmaktadır Cilt tahrişi kuyruk sokumunda nedeniyle kaşıntı olmaktadır. Sert oturma benzeri travma sonucu kılları vücuttan ayıran kapsülün zedelenmesi şeklinde hafif bir akıntı şikayeti olur & uzun zaman devam eder ancak enfeksiyon oluşup apse gelişirse tablo komple değişir. Artık ciddi ağrı, ateş, titreme benzeri bulgular eklenmiştir & acil müdahale gerekmektedir. Müdahale sonrası çoğunlukla apsenin boşaltıldığı yerde kalan delikten Uzun zaman cerahatli akıntı olur. Kıl Dönmesi Tedavisi Cerrahi Yöntem: Bugüne değin en çok görülen olarak uygulanmış sayılan tedavi şekli cerrahidir. Cerrahi tedavi şekilleri çoktur & hemen hepsinde sağlam çevre doku ile birlikte hastalıklı dokular genişçe çıkarılır, yara açık bırakılarak aylar süren pansuman ile kapanması beklenir. veya yara farklı tekniklerle kapatılır. Kapalı yöntemlerden Limberg in tarif ettiği, derin olduğu düzleyici flep rotasyonu, en radikal yöntemdir. Ancak 2 – 3 günü hastanede olmak üzere 5 ila 10 gün yatak istirahati, 2 gün vadeli hemovak dren geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi 10 gün surat üstü yatılması & üzerine oturulmaması, bir hafta su değdirilmemesi & operasyon sırasında en küçük bir kıvrım gamze yada oluk bırakılmaması gerekmektedir. Değilse rahatsızlığın tekrarlama tehlikesi %10′u bulur. bahsı geçen nedenle alternatif yöntem araştırmaları devam etmiş & Fenol ile son derece etkili tedavi yöntemleri yapılmıştır. Alternatif Yöntem: tüy dönmesinde alternatif tedavi şekilde geliştirilen sklerotik & litik bir kimyevi ajan sayılan fenol & ondan daha güçlü sayılan gümüş nitrat uygulamaları klasik cerrahi metodlara göre çok daha efektif olmuştur. bahsı geçen yöntemde eritilen gümüş nitrat aynen yada fenol, fistül ağızlarından yada foliküllerden içeriye verilmektedir. Kılların yuvalandığı piyojenik granülasyon dokuları & diğer patolojik dokular; ilaç etkisi ile hız ile erir & gri bulamaç şeklinde dışarıya akar. Mikro enstrümantasyonla labirentler & fistüllerin içi temizlenmiş olur. Fistül girişleri gerekmektedirse eksize edilir & tekrar tüy girmemesi nedeni ile sütüre edilir. bahsı geçen işlemler on beş dakikada tamamlanır. Her ameliyat geride mutlaka iz bırakır. Estetik dikiş iz bırakmaz,gizli dikiş iz bırakmaz benzeri bilgiler tümüyle yanlıştır her kesi & dikiş iz bırakarak iyileşir.Estetik ameliyatlarda bahsı geçen dikiş gizlenir farezi olarakalın germe ameliyatında iz vardır ama saçın içine gizlenir. İz kalması bir çok faktöre bağlıdır bunlar;kesinin büyüklüğü,kesilen yerden çıkarılan doku miktarı (gerginlik izi artırır),dikiş tarzı (normal dikiş balık kılçığı benzeri görünür),kişinin iyileşme yeteneği. Kıl dönmesi ameliyatı iz bırakır ama yapılan kesinin büyüklüğü & ameliyat yöntemine göre bahsı geçen iz miktarı 1 cm ile 30 cm içinde değişebilir. Mikro sinüsektomi ameliyatından sonra 1-2 cm iz kalırken flap ameliyatlarından sonra bir bacağı 7-12 cm sayılan Z harfi şeklinde devasa bir iz de kalabilir. Yapılan farklı 9 çeşit ameliyatta bahsı geçen iz bahsı geçen ölçüler içinde değişebilir. Özellikle bayan hastalarda izin miktarı kişiyi çok sıkıntıya sokabilmektedir.Poposunda kocaman bir iz barındıran bir bayan bundan ciddi hastalık hissedebilir. Bahsı geçen kadar kocaman kesiklerde popoda genel bir deformasyon (yamuklaşma) da oluşur. Özellikle keloid denilen yapısı sayılan kişilerde bahsı geçen iz parmak kalınlığında kabarık & kırmızı bir iz oluşabilir. Kıl dönmesi ameliyatlarının en azından iz bırakan tekniği mikro sinüsektomidir, 1-2 cm lik iz kalır ancak kalçaların içinde kaldığı nedeni ile özellikle bakılmadığı sürece görülemez.Hatta ameliyattan sonra bir cerrah tarafından bile muayene edildiğinde önceden ameliyat olduğu algılanamayabilir.