Kanamayan kızlık zarları

Kızlık zarı bebeklerde vaginanın girişine bir perde olarak konulmuştur. Amaç vajinayı ve karın boşluğunu mikroplardan korumaktır.

Bebeklerin çişleri, kakaları ya da farkında olmadan elleriyle içeriye sızabilecek mikroplar rahim ve döllenme borularının boşluğundan karın zarına ulaşabilirler. Çünkü bebeklerde bu yol çok kısadır. Ergenlikten sonra vajina ve döllenme borularının yolu uzadığından, ayrıca vajinanın içi asit ortama dönüştüğünden sistem kendini korumaya alır ve mikroplar karın boşluğuna ulaşamaz. Bu nedenle ergenlikten sonra zarın varoluş amacı ortadan kalkmış olur. Bizim ülkemiz dahil kimi toplumlarda bu amaçla yaratılan zar bir erdem koruma kalkanı gibi değerlendirilmektedir. Bu nedenle yüzlerce yıldır, insan vicdanına sığmayan bu yorumun dramlarını, kızlarımız, aileler ve de erkekler yaşamaktadırlar. Tabi ki en büyük haksızlık kızlarımıza yapılmaktadır. Kızlık zarı kendi özelliğine göre \%25 dolaylarında ilk ilişki de kanamaz. Çünkü zar esnektir. Geri kalan \%75’inde ise ilişki, sevecen, yumuşak, bilinçli dokusuna uygun zorlama olmadan gerçekleştiğinde bir oran içinde onlarda da kanama olmaz. Kanamayı tetikleyen öteki etkenler erkeğin hoyratlığı, kızın kendini sıkması penis ve vajina çap ölçülerinin uyumsuzluğundandır. Bisiklete binme, yüzeysel dokunmalar, ağır yük kaldırmalar vb. bir çok dış etkenlerden, kızlık zarları yırtılmaz. İlk ilişkilerde erkeklerin teknik sahibi olması, pozisyon, kadının derin soluk alarak karın kaslarını gevşetmesi, dışarıdan bir cismin içeriye girişine rahatlık kazandırır. Yani kanama olasılığı azalır. Aslında ilk ilişkilerdeki heyecana bağlı acemilikler dışarıda kan bekleyenlere kanlı çarşaf sunmadaki acelecilikler kızın ruhsal durumunu hiç düşünmeme korkularını yenmede ve kendini hazırlamada ona zaman tanımama kızın gelecekteki cinselliğini büyük ölçüde olumsuz etkiler.

İçeriği paylaşın :

Benzer Başlıklar

Siz De Paylaşın