TIKANMA Eğer hala emziriyorsanız veya yakın zamanda emzirmeyi kestiyseniz süt borunuzun tıkanma riski daha fazladır. Her kadının, her an başına gelebilir ama tabii ki daha çok emzirme sürecinde karşı karşıya gelinen bir durum. Belirtileri korkutucu olabilir ki bunların bazıları süt borusunda sert bir yumru, göğüsün bir bölgesinde enflamasyon, ağrı ve dokunuşa hassasiyet olabilir. Çoğu kadın ilk başta yumru yüzünden panik olabilir. Eğer sadece süt borusu bölgesinde hassasiyet, kızarıklık ve hararet hissediyorsanız büyük ihtimalle sadece tıkanık bir süt borusuyla karşı karşıyasınız. İyileştirmek için sadece antibiyotiklere ihtiyaç duyabilirsiniz ama korkulacak bir durum yok. HORMONLAR Hormon seviyelerinin değişimi ciddi derecede göğüs ağrısına sebep olabilir ve çoğu kadının göğüsleri adet öncesi ağrımaya başlar. Ama çoğumuz normal adet ağrısını biliriz o yüzden eğer ağrı herhangi bir farklılık gösteriyorsa dikkatli olmanız gerekebilir. Eğer beklenmedik bir şişme veya enflamasyon yaşıyorsanız bunun nedeni farklı bir hormon sorunu olabilir. Bu mesela menapoz öncesi olmanız anlamına gelebilir ya da yeni bir doğum kontrol hapına başladıysanız o yüzden bile olabilir. ENFEKSİYON Her yaştaki kadın göğüs iltihaplanması yaşayabilir. Bu mastit olarak da bilinen genelde göğsün yağ bezelerinde gerçekleşen bir iltihaplanmadır. Bazen tıkanık bir süt borusuyla aynı anda gerçekleşebilir o yüzden emziren annelerde daha sık görülür. Ama emzirmeyen kadınlar bile meme ucunda herhangi tıkanık bir bez veya kıl dönmesi yüzünden bu sorunla karşı karşıya gelebilir. Göğüs iltihaplanması genelde sadece bir tarafta şişme ve kızarıklık belirtileri gösterip hassasiyeti de arttırır. Eğer bu tip belirtiler yaşıyorsanız hemen doktora gidip antibiyotik reçetenizi alın. ANNELİK Göğüs ağrısı her zaman kötü haber anlamına gelmez; hamile olduğunuzun bir belirtisi de olabilir. Hatta göğüs ağrısı genel olarak hamileliğin ilk belirtilerinden biridir. Hamileliğin ilk haftasında bile göğüslerinizde hassasiyet ve şişme gözlemlemeye başlayabilirsiniz. Göğüs uçlarınızın koyulaşmasına ve yorgunluk durumunuza dikkat edin. Eğer adetiniz gecikirse emin olmak için bir hafta sonra hemen hamilelik testi uygulayın. KİST Göğüsler sürekli değiştiği için bu değişimler beraberinde ağrı da getirebilir. Bazı bayanlar yumuşak meme dokusuna sahip olurken diğerleri (özellikle daha küçük göğüslü bayanlar) daha topaklı bir dokuya sahiptir ki bu kist oluşumuna daha yatkın bir yapıdır. Kistler göğüsün dış bölgelerinde yumrulara yol açıp hassasiyet yaratabilen sıvı dolu keselerdir. Çok nadir durumlarda tehlikeli olsalar da iltihaplanma olasılığını elemek için doktorunuza görünmenizde fayda var. KAHVE VE ÇAY Çoğumuz sabah kahvemizi içmeden ayılamayız ama her şeyi kararında yapmamız lazım. Günde 1-2 fincan kahve sizin için zararlı değil sağlıklıdır ama bunun dışında kafein enflamasyona yol açıp hassasiyeti arttırabilir. Genel olarak günde 2 fincan kahveyi aşmamaya çalışın. BÜYÜK GÖĞÜSLER Bir kadınla sütyeni arasındaki ilişki çok karmaşıktır ki bazen resmen fırlatıp atasımız gelir. Bu durum özellikle sütyen rahatsızlık veriyorsa daha şiddetlenir. Göğsünüzün ne bölgesinde ağrı veya rahatsızlık hissettiğinize dikkat edin. Eğer ağrı sütyen telinin orada veya dantelin çevresindeyse büyük ihtimalle göğüslerinizi özgür bırakmanızın zamanı gelmiş demektir. Eğer sütyenden vaz geçmeyecekseniz bile almadan önce mutlaka ölçünün ve denemeden asla satın almayın. GÖĞÜS KANSERİ Çoğu zaman göğüs ağrısı en kötü antibiyotikle kolayca çözülebilen bir meseledir. Göğüs ağrısıyla göğüs kanseri arasındaki bağ çok nadir görülse de bu hiç olmayacağı anlamına gelmez. Enflamatuvar göğüs kanseri normal bir göğüs iltihaplanmasıyla aynı belirtileri gösterebilir. Şişmiş lenf bezeleri göğüs ağrısına yol açabilirken aynı zamanda lenfom belirtisi de olabilir. Eğer şüpheli belirtileriniz varsa mutlaka hemen doktora görünün. Erteleyerek gelecekte yaşayabileceğiniz sorunları daha korkutucu hale getirmemeye çalışın.
Dikkat etmeniz gereken 8 göğüs ağrısı
Göğüs demek ağrı demektir. Çoğu göğüs ağrısı normal olabilirken bazen durum böyle olamıyor ne yazık ki. O yüzden gözümüzü açık tutup vücudumuzu dikkatle dinlemeye gerek var.