Çay mı, kahve mi? hangisi sağlığınız için daha faydalı ?

Yıllardır çay veya kahvenin diğerinden daha faydalı yada zararlı olduğu konusunda bir çok araştırma, yazı ve makale yayınlanmakta.

Herkesin tercihi farklı olsa da, sabah kendinize gelmek ve uykudan bir an önce kurtulmak için genelde kahveyi tercih edilirken, günün yorgunluğunu atmak ve biraz rahatlamak için çay daha iyi bir seçenek gibi duruyor. Bu iki vazgeçilmez içecek konusunda bazıları korkutucu düzeyde tehlikeli olduklarına dair makaleler olsa da, yıllarca süren çalışmaların ardından gelinen nokta her iki içeceğin de sağlık için genelde olumlu etkileri olduğu yönünde. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı son olarak kahveyi kanser oluşturma potansiyeli olan maddeler listesinden çıkardı. Bu konudaki bazı araştırmalar ise kahvenin kolon kanserinde nüksü azaltabileceğini gösteriyor. Kanser dışında ise kahvenin Alzheimer ve Parkinson hastalığından korunmada etkisi olabileceğini gösteren çalışmalar da mevcut. Ülkemizin favori sıcak içeceği çay içinde yapılmış bir çok araştırma mevcut. Bu araştırmalar çay içenlerde cilt, meme ve prostat kanseri oranlarının düşük olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar henüz bu düşüşü sağlayan kesin mekanizmaları ortaya koyabilmiş değil. Ancak çay, özellikle yeşil çay, hücre hasarını azaltan ve bağışıklığı güçlendiren antioksidanlar ile kan basıncını ve kolesterolü düşürdüğü gösterilen polifenoller açısından zengin. Aynı zamanda EGCG olarak bilinen ve beyinde hasara neden olan plakların oluşumunu engelleyen bir polifenol sayesinde Alzheimer hastalığının da önüne geçebilir. Uzmanlar bu konuda kesin konuşmaktan kaçınıyor. Çünkü içeriğindeki farklı maddelerden hangisinin vücutta nereyi etkilediğini anlamak oldukça zor. ABD Ulusal Sağlık Enstitüsünde yoğun bakım uzmanı olarak görev yapan Dr. Elliot Miller ve arkadaşları yaptıkları araştırmada 6800 kişiyi inceledi. Bu kişilerin \%/75’i düzenli kahve içerken \%40’ı düzenli çay tüketen kişilerdi. Çalışmanın sonucunda her gün en az bir fincan çay tüketenlerin kalbi besleyen damarlarında daha az kalsiyum biriktiğini gördüler. Bu sayede kalp hastalığı gelişme ihtimalinin azalabileceğini gösterdiler. Kahve de ise, iyi ya da kötü bir etki görülmediğini belirten araştırmacı, bunun kendi başına önemli olduğunu, çünkü çok kahve içenlerin kalp hastalığı açısından risk altında olabileceği görüşünün çok da doğru olmadığını söyledi. Case Tıp Merkezinde görevli uzman diyetisyen Lisa Cimperman ise, kahve ve çayın birçok farklı maddeyi barındıran kompleks içecekler olduğunu belirterek, içeriklerindeki kafein, polifenol ve antioksidanların kanserden koruyucu etkileri üzerine birçok araştırmanın yapıldığını söyledi. Bu nedenle bu içeceklerde bulunan tek bir maddenin etkisinden ziyade, bu maddelerin hep birlikte oluşturdukları etkinin önemli olduğunu vurguladı. Cimperman, çay içenlerde kanser ve kalp hastalığı riskinin azaldığını, kilo vermenin kolaylaştığını ve bağışıklık sisteminin güçlendiğini söyledi. Kahvenin ise sadece Parkinson hastalığında değil, tip 2 diyabet, karaciğer hastalığı ve kalp problemlerinde de etkili olabileceğinin yapılan araştırmalar sonucunda düşünüldüğünü açıkladı. Boston Dana-Farber kanser enstitüsünde yapılan başka bir çalışmada, düzenli kahve içiminin kolon kanseri tedavisi sonrası nüksün azalmasına yardımcı olabileceği gösterildi. Bu etkinin çok kahve içenlerde daha belirgin olduğu belirtildi. Tüm bunlara rağmen araştırmacılar, çayda ya da kahvedeki hangi maddenin bu sonuçları doğurduğunun henüz anlaşılamadığını bu nedenle görülen olumlu etkilerin kahve ya da çay sayesinde olduğunu kesin olarak kabul etmenin doğru olmayacağını açıkladılar.

İçeriği paylaşın :

Siz De Paylaşın