Adamotu bitkisi

Diğer Adları: Adamotu, Alraune, Mandragora officinarum Adem otu Syn: Mandragora vernalis BERTOLON İnsan otu Köpek otu Familyası: Patlıcangillerden

Diğer Adları: Adamotu, Alraune, Mandragora officinarum Adem otu Syn: Mandragora vernalis BERTOLON İnsan otu Köpek otu Familyası: Patlıcangillerden Nachtschattengewâchse Solanaceae Drugları: Adamotu kökü; Mandragorae radıx Adamotu kökü çok zehirli olduğundan çayı içilmez. Adamotu kökü tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır. Giriş: Adamotunun bilinen iki önemli türü vardır ve bunlardan en önemlileri Şifalı Adamotu; Mandragora officinarum ve Güz Adamotu; Mandragora autumnalis’i sayabiliriz. Adamotunun vatanı Doğu Akdeniz olup buradan ılıman ve subtropik iklimli ülkelere yayılmıştır. Adamotu kökünden elde edilen tentürle Rademacher 1850’de klinik araştırmaları yapmış ve etkilerini tespit etmiştir. Botanik: Adamotu 20-40cm boyunda ve çok yıllıktır. Yaprakları Mart-Nisan aylarında çıkmaya başladığında çiçekleri de açmaya başlar. Yaprakları 20-40cm uzunluğunda, 10-20cm eninde, kenarları dalgalı, üzeri pürtüklü, koyu yeşil renkli ve direkt kökten çıkar. Çiçekleri direkt kökten çıkar ve oldukça sık bir demet şeklindedir. Taç yaprakları eflatun renkli, uçlara doğru beyazdır ve ortada krem renkli döllenme tozlukları bulunur. Meyveleri küçük bir elma büyüklüğünde önce koyu yeşil renkli ve olgunlaşınca turunç renklidir. Meyveleri olgunlaşınca güzel bir koku yayar. Fakat bu süre oldukça kısadır ve hemen pis kokmaya başlar. Kökleri 50-100cm olup 3-6cm çapında beyaz renklidir. Yetiştirilmesi: Tohumları nemli ve gölgelik bir yere ekilirse orada kök salar. Hasat zamanı: Adamotunun kökleri sonbaharda sökülür yıkanır kurutulur şayet tentürü yapılacak ise taze olarak kullanılır. Birleşimi: Adamotu kökünün birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz; a) Alkaloit türevlerinden %0,2-0,6 arasında olup en önemlileri; Atropin, Hyoscyamin, Scopalamin, Cuscohygrin ve Apoatropin’i sayabiliriz. (Ban otu ve Güzel avrat otuna bakınız) b) Kumarın türevleri; Scopolin ve Scopoletin Adamotu meyvesinde; Octanolecetat, Decanolasetat, Benzylasetat, B.Phenethylisobutyvat, 3-Phenylpropylasetat, Phenylasetat, 3-Metiltiolpropanol, 4-Metiltiobutyrat ve Etil-3-Metiltiopropinat (meyve olgun-laştıktan sonra hemen bozulmaya başlar ve pis koku yayar, pis kokuya bu son madde sebep olur) Araştırmalar: İlk geniş çaplı klinik araştırmasını Rademacher 1850 yılında yapmıştır. Mezger 50 doktor üzerinde 1951’de tedavi denemesi yapmış ve onu Raedside 1966’da 15 kişi üzerinde araştırma yapmışlardır. (Mezger 966) Fakat bu araştırmalar yeterli değildir. Tesir şekli: Teskin edici, ağrı kesici, iltihapları önleyici ve antidepresif (depresyonu önleyici)’dir. Kullanılması: a) Homeopatik araştırmalara göre Adamotu kökünün tentürü başta; depresyon, mide bağırsak ve karaciğer rahatsızlıkları, Artroz (eklem-lerin bozulması), Artritis (eklemlerin iltihaplanması), kas romatizması ve siyatiğe karşı kullanılır. Ağrı kesici ve uyku ilacı olarak da kullanılır. b) Halk arasında; mide ülseri, kolitler, astım, boğmaca gibi rahatsızlıklara karşı kullanılmıştır. Eskiden genellikle cinsel gücü artırdığına inanılmış ve genellikle bu maksatla kullanılmıştır. Çayı: Çok zehirli olması nedeniyle çayı içilmez fakat 0,1gr’ı geçmemek şartıyla kökünden yontulur veya tozu demliğe konarak üzerine 200-300ml kaynar su ilave edilerek 5-10dk demlenmeye bırakıldıktan sonra içilir. Homeopati’de: Homeopati’de genellikle kurutulmuş Adamotu kökünden 20gr toz veya rendelenmiş şekli bir şişeye konur ve üzerine %70’lik 80ml alkol ilave edilir. Güneş görmeyen bir yerde muhafaza edilen şişe iki günde bir çalkalanır ve 6hafta sonra süzülerek Homeopati’de ismi ile anılan tentür elde edilir. Homeopati’de genellikle D3 (1/1000) tentürü kullanıldığından hazırlanan tentürden 1ml 99ml %70’lik alkol ile karıştırılarak D3 dozajlı tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5defa 10-15damla 4-6hafta süre ile alınır. Avrupa ülkelerinde D6 (1/1000000) dozajından aşağısına doktor reçetesi gerekmektedir. Hastalığın belirtileri (semptom): 1) Hastanın yeterince uyuduğu halde kendini uyku ilacı almış gibi uyuşuk hissetmesi 2) Kısmen hissiz kısmen depresif davranışlar ve tembellik konsantre olamama ve hafıza zafiyeti 3) Deriye dokunma veya elbisenin sürtünmesinden rahatsız olma 4) Gaita açık sarı veya boz renkli ve de yumrular şeklinde 5) Herhangi bir organda veya vücudun tamamında hissizlik hali 6) İdrar bırakıldıktan sonra depresif durumda rahatlama olursa 7) Yağlı yemekler kahve sigara ağrıları artırır temiz hava yemek yeme ve yatma rahatlatırsa Bu gibi durumlarda Adamotu kökünün tentürü gerekir. Yan tesirleri: Adamotu kökü yaprağı meyvesi ve çiçeği çok zehirli olduğundan kullanılmaması daha uygundur. Zira 0,5gr Adamotu kökü zehirlenmelere sebep olabilir. Zehirlenme halinde aktif kömür alınmalı ve hemen zehirlenen kişi hastaneye götürülmelidir. Adamotu yaprağı yiyen 15 kişide zehirlenme görülmüştür. Zehirlenenlerde görme bozukluğu, ağız kuruması, kusma, baş ağrısı gibi haller görülmüştür. Bunlardan 9’una Prostigmin (2-6mg) ve 6’sına Physostigmin (0,5-2mg) verilmiştir. Physostigmin alan hastaların daha kısa sürede iyileştikleri görülmüştür. İstanbul da Eminönü’nde Adamotu kökü sattığını iddia eden şahıs havuç yer gibi bir bitki kökünü yemekte ve bunun adamotu kökü olduğunu söylemektedir. Aslında sattığı kök Dövülmüş avrat otunun köküdür ve hiçbir faydası yoktur.

İçeriği paylaşın :

Benzer Başlıklar

Siz De Paylaşın