16.yüzyılda; bir-iki yıl gibi uzun süreli deniz yolculuğu yapan denizcilerde gelişen ağrılı, kanamalı ve öldürücü bir hastalığa; gıda alımında azlığın neden olduğu düşünüldü. Yolculuk süresince, denizciler, kolay bozulmadığı için kuru yiyecekler, hububat, fasulye, et ve kurutulmuş meyveler yemekteydi. Ancak o dönemde iletişimin zayıflığı ve ulaşımın yavaşlığı bu bilginin yayılmasını engelledi. Denizcilerin tüm vücutta oluşan kanamalar, ağrılar ve ateşle ölüme götüren bu hastalığı; Skorbütolarak tanındı. 1753’de İngiliz Deniz Kuvvetleri’nde Dr.James Lind; beslenme alanında ilk bilimsel deneyi gerçekleştirdi. Gemicilere; deniz suyu, vitriyol yağı (sülfürik asit), sirke, limon ve portakal verildi. Limon nedeniyle tayfalarda skorbüt gelişmedi. Etkin olan parçanın ya limon ya da portakal olduğunu gösterdiler. Bugün; C vitamini gıdalarla alındığında skorbüt gelişmediği bilinmektedir. Ancak, C vitamini, 1930’lara kadar keşfedilemedi. Vitaminler büyümemiz, hücrelerimizin yenilenmesi ve enerji üretimimiz için zorunlu maddelerdir. İnsan vücudu genelde vitaminleri kendiliğinden üretemez. Herbir vitamin için teorik olarak hesaplanmış olan “tavsiye edilen günlük rasyon” (recommended daily allowance, RDA) değeri, minimal günlük gereksinim’in çok üstündedirler (genelde 2-3 katı). Sağlıklı kimselerin günlük vitamin alımının, “tavsiye edilen günlük rasyon”un %150’sini geçmemesi tavsiye edilmektedir.
Vitaminler
16.yüzyılda; bir-iki yıl gibi uzun süreli deniz yolculuğu yapan denizcilerde gelişen ağrılı, kanamalı ve öldürücü bir hastalığa; gıda alımında azlığın neden