Rahim kanseri ve tedavisi

Rahim kanseri veya tıbbi literatürde “uterin kanser veya uterus kanserleri” denildiğinde rahim içini döşeyen endometriumdan (rahim iç zarı) kaynaklanan

Rahim kanseri veya tıbbi literatürde “uterin kanser veya uterus kanserleri” denildiğinde rahim içini döşeyen endometriumdan (rahim iç zarı) kaynaklanan kanserler anlaşılır. Bu kanserlere “endometrium kanseri” de denir. Kadınlardaki tüm kanserler arasında dördüncü sırada olup, aynı zamanda en sık görülen kadın üreme sistemi kanseridir. Rahim kanseri genellikle menopoz sonrası yıllarda ortaya çıkmaktadır. Genellikle 50-60 yaşları arasında görülür. Rahim kanseri endometrium dokusunda geliştikten sonra kadın üreme sisteminin diğer organlarına da yayılma eğilimindedir. İlk önce rahim ağzı (serviks), tüpler ve yumurtalıklara doğru yayılır. Daha ilerlemiş hastalık durumlarında lenfatik damarlar aracılığı ile vücudun diğer bölümlerine atlar. Bir kanserin lenf veya kan yoluyla yayılması olayına “metastas” denir. Uterus (Rahim) Kanserlerinde Risk Faktörleri rahim kanseri Geç menopoz Çocuk doğurmamış olmak Genç yaşlarda adet düzensizlikleri, adet gecikmeleri, PCOS Şişmanlık (Obesite) Hipertansiyon Şeker hastalığı (Diabetes mellitus) Endometrial hiperplazi öyküsü olanlar Önceden doğum kontrol hapı kullanmış veya kullanmakta olanlar rahim kanseri ve yumurtalık kanseri için risklerini azaltırken, rahim ağzı (serviks) kanseri için risklerini arttırırlar. Rahim (Uterus) Kanserlerinde Ne Tür Şikayetler Olur? Rahim kanserinin ilk bulgusu menopoz sonrası dönemde vaginal kanamalar iken adet gören kadınlardayse düzensiz adet kanamaları şikayetleridir. ÇOK ÖNEMLİDİR! Menopoz sonrası kanaması olan veya 40 yaş sonrası artmış (özellikle pıhtılı) vaginal kanama şikayeti olan tüm kadınlar rahim kanseri riskine karşı doktora başvurmalıdır. Ayrıca periyodik jinekolojik muayeneler sırasında vaginal ultrason ile rahim iç zarı (endometrium) kalınlığı ölçümü de rahim kanseri hakkında fikir verebilmektedir. Menopoz sonrası yıllarda kalınlaşmış bir endometrium izlenmesi durumunda da hastalar kanser açısından değerlendirilmelidir. Pap-smear testi rahim kanseri erken tanısında kullanmaya elverişli bir test değildir. Bu test daha çok rahim ağzı (serviks) kanseri taramasında önemlidir. Rahim Kanserlerinde Tanı Nasıl Konulur? Rahim kanseri kesin tanısı, rahim içersinden kürtaj yolu ile parça alınması (probe küretaj veya fraksiyone küretaj) ve bu parçanın mikroskop altında bir patoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi ile konur. Patolojik değerlendirmede rahim kanseri tanısı konmuşsa, kanser hücrelerinin davranış potansiyelini gösteren hücresel “grade” (kanserin derecesi) belirtilir. Bu aşamadan sonra rahim kanserinin yayılma derecesini saptamak için ek tetkikler yapılabilir. Rahim Kanserlerinde Tedavi Nedir? Rahim kanserinin tedavisinde cerrahi olarak rahimi almak (histerektomi operasyonu) temel prensiptir. Operasyon sırasında hastalığın yaygınlığını saptamak amacıyla karın içersinden örnekler alınır, tüpler ve yumurtalıklar çıkartılır. Bunlara ilave olarak alt karın bölgesi ve aort damarı etrafındaki lenf bezlerinden de örnekler alınır. Ameliyat sonrasında çıkartılan tüm parçalar patolojik değerlendirmeye alınarak hastalığın yaygınlığı saptanır. Eğer kanser rahim dışarısına yayılmamışsa histerektomi tam kür sağlar. Ancak kanser başka organ veya lenf dokularına da yayılmışsa ek bir tedavi gerekecektir. Bu tür ilerlemiş rahim kanserlerinde cerrahiden sonra radyasyon (ışın) tedavisi uygulanmaktadır. Çok özel bazı durumlarda ilaç tedavisi (kemoterapi) de rahim kanseri tedavisinde uygulanabilmektedir. Rahim Kanseri Rahim kanseri veya tıbbi literatürde “uterin kanser veya uterus kanserleri” denildiğinde rahim içini döşeyen endometriumdan (rahim iç zarı) kaynaklanan kanserler anlaşılır. Bu kanserlere “endometrium kanseri” de denir. Kadınlardaki tüm kanserler arasında dördüncü sırada olup, aynı zamanda en sık görülen kadın üreme sistemi kanseridir. Rahim kanseri genellikle menopoz sonrası yıllarda ortaya çıkmaktadır. Genellikle 50-60 yaşları arasında görülür. Rahim kanseri endometrium dokusunda geliştikten sonra kadın üreme sisteminin diğer organlarına da yayılma eğilimindedir. İlk önce rahim ağzı (serviks), tüpler ve yumurtalıklara doğru yayılır. Daha ilerlemiş hastalık durumlarında lenfatik damarlar aracılığı ile vücudun diğer bölümlerine atlar. Bir kanserin lenf veya kan yoluyla yayılması olayına “metastas” denir. Uterus (Rahim) Kanserlerinde Risk Faktörleri rahim kanseri Geç menopoz Çocuk doğurmamış olmak Genç yaşlarda adet düzensizlikleri, adet gecikmeleri, PCOS Şişmanlık (Obesite) Hipertansiyon Şeker hastalığı (Diabetes mellitus) Endometrial hiperplazi öyküsü olanlar Önceden doğum kontrol hapı kullanmış veya kullanmakta olanlar rahim kanseri ve yumurtalık kanseri için risklerini azaltırken, rahim ağzı (serviks) kanseri için risklerini arttırırlar. Rahim (Uterus) Kanserlerinde Ne Tür Şikayetler Olur? Rahim kanserinin ilk bulgusu menopoz sonrası dönemde vaginal kanamalar iken adet gören kadınlardayse düzensiz adet kanamaları şikayetleridir. ÇOK ÖNEMLİDİR! Menopoz sonrası kanaması olan veya 40 yaş sonrası artmış (özellikle pıhtılı) vaginal kanama şikayeti olan tüm kadınlar rahim kanseri riskine karşı doktora başvurmalıdır. Ayrıca periyodik jinekolojik muayeneler sırasında vaginal ultrason ile rahim iç zarı (endometrium) kalınlığı ölçümü de rahim kanseri hakkında fikir verebilmektedir. Menopoz sonrası yıllarda kalınlaşmış bir endometrium izlenmesi durumunda da hastalar kanser açısından değerlendirilmelidir. Pap-smear testi rahim kanseri erken tanısında kullanmaya elverişli bir test değildir. Bu test daha çok rahim ağzı (serviks) kanseri taramasında önemlidir. Rahim Kanserlerinde Tanı Nasıl Konulur? Rahim kanseri kesin tanısı, rahim içersinden kürtaj yolu ile parça alınması (probe küretaj veya fraksiyone küretaj) ve bu parçanın mikroskop altında bir patoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi ile konur. Patolojik değerlendirmede rahim kanseri tanısı konmuşsa, kanser hücrelerinin davranış potansiyelini gösteren hücresel “grade” (kanserin derecesi) belirtilir. Bu aşamadan sonra rahim kanserinin yayılma derecesini saptamak için ek tetkikler yapılabilir. Rahim Kanserlerinde Tedavi Nedir? Rahim kanserinin tedavisinde cerrahi olarak rahimi almak (histerektomi operasyonu) temel prensiptir. Operasyon sırasında hastalığın yaygınlığını saptamak amacıyla karın içersinden örnekler alınır, tüpler ve yumurtalıklar çıkartılır. Bunlara ilave olarak alt karın bölgesi ve aort damarı etrafındaki lenf bezlerinden de örnekler alınır. Ameliyat sonrasında çıkartılan tüm parçalar patolojik değerlendirmeye alınarak hastalığın yaygınlığı saptanır. Eğer kanser rahim dışarısına yayılmamışsa histerektomi tam kür sağlar. Ancak kanser başka organ veya lenf dokularına da yayılmışsa ek bir tedavi gerekecektir. Bu tür ilerlemiş rahim kanserlerinde cerrahiden sonra radyasyon (ışın) tedavisi uygulanmaktadır. Çok özel bazı durumlarda ilaç tedavisi (kemoterapi) de rahim kanseri tedavisinde uygulanabilmektedir. DOĞAL ÇÖZÜM VE BİTKİSEL DESTEK ÖNERİMİZ KIRMIZI REİSHİ MANTARI BİLİMSEL ÇALIŞMALAR. Ekim 2010 / Çin Reishi mantarında bulunan Ganoderic asitlerin rahim ağzı kanseri hücrelerine etkilerinin araştırıldığı makalenin özetidir: Reishi mantarında bulunan asitler GAs ile GA-mf, kanser hücrelerinin çoğalmasını engellemektedir. GAs, rahim ağzı kanseri hücrelerinin çoğalmasını, hücre döngüsünün S fazına etki ederek engellerken; GA-mf hücre döngüsünde G1 fazına etki ederek engellemiştir. Her iki asit, kanser hücrelerinin ölmelerini sağlayan apoptosis sürecinde yer alan BAX protein miktarını artırmış, kanser hücrelerinin ölmelerini engelleyen BCL-2 protein miktarını azaltmıştır. Reishi mantarı asitleri, kanser hücre ölümü(apoptosis) ile sonuçlanan kimyasal süreçte BAX, Cytochrome-C, Caspase-3 ve Caspase-9 proteinlerinin salgılanmasını artırarak kanser hücrelerinin ölümünü hızlandırmış ve böylece çoğalmalarını engellemiştir. Sonuçta, Reishi mantarında bulunan asitlerinden rahim ağzı kanserinin engellenmesi için kullanılabileceği görülmüştür.

İçeriği paylaşın :

İlgili Konular

Benzer Başlıklar

Siz De Paylaşın