Rahim içi kanseri hakkında herşey

RAHİM İÇİ (ENDOMETRİUM) KANSERİ Günümüzde rahim içi ( endometrial) kanseri özellikle gelişmiş ülkelerde en sık görülen Kanser türlerindendir. İleri yaşlarda

RAHİM İÇİ (ENDOMETRİUM) KANSERİ Günümüzde rahim içi ( endometrial) kanseri özellikle gelişmiş ülkelerde en sık görülen Kanser türlerindendir. İleri yaşlarda görülmesi ve erken belirti vermesi nedeniyle (kanama, özellikle menopozdaki bir kadında görülen vaginal kanama) bu hastalık %75 başlangıç evrelerinde yakalanır. Bu nedenle tedavi edilen kadınlarda 5 yıllık yaşam şansı tüm evreler için ortalama %70 civarındadır. Ancak olguların % 75-80 i erken evrede yakalanır ve bu olgularda tedavi sonucu 5 yıllık yaşam oranı % 90’lardadır. Kanser tedavisinde hastanın 5 yıl yaşaması hastalıktan büyük ölçüde kurtulduğu anlamına gelir. Kadın kanserleri arasında meme, kalın bağırsak ve akciğer kanserinden sonra 4. sırada yer alır. Ortalama görüldüğü yaş 60’lar civarındadır. Bu kanser sıklığı toplumdan topluma değişmekle birlikte %2-5’i 40 yaş civarında görülür. Hastalığın görüldüğü kadınların %75-80’i menopoz dönemindedir. Endometrial kanser, rahim içini döşeyen tabakanın hücrelerinden kaynaklanan kadınlarda en sık görülen kanserlerden biridir. Endometrium kanserleri bazen uterus kanserleri olarak da adlandırılabilir, fakat uterusta kanser gelişebilecek kas veya myometrial hücreler gibi başka hücrelerde vardır. Bunlar çok daha az görülür ve Sarkomlar olarak adlandırılır. Endometrial kanserler genellikle erken evrede tespit edilebilir, çünkü hastalarda sıklıkla adet dönemi dışında veya menopoz sonrası vajinal kanama görülür. Eğer endometrial kanser erken tespit edilirse uterusun cerrahi olarak çıkartılması kanserin tedavisinde yeterli olur. BELİRTİLERİ Endometrium kanserlerinin çoğu adetlerin kesildiği dönemde postmenopozal kadınlarda meydana gelir. Endometrium kanserinde menopoz sonrası görülen herhangi bir kanama, adet gören kadınlarda adet arasında kanama veya adet süresinin uzaması, anormal kanlı akıntı, pelvik ağrı, kilo kaybı gibi bulgu ve belirtiler görülebilir. Bu bulguların çoğu vajinal enfeksiyon, uterus miyomları, polipler gibi kanser olmayan benign durumlarda da görülebilir. Fakat bu durumun ayırımının doktor tarafında yapılması gerekir. En önemli bulgu ve belirti vajinal kanamadır. Menopozdan sonra Hormon kullanmayan bir kadında rahimden kaynaklanan vajinal kanama olursa mutlaka endometrium(rahim içi) kanseri araştırılmalıdır. Hormon kullanan veya menopozda olmayan kadınlarda düzenli adet veya hormon çekilme kanamaları dışında kanamalar olursa bu kanamaların nedeni de araştırılmalıdır. Ayrıca; PAP test’te endometrial hücre saptanan hastalar giderek fazla miktarda adet gören ve adetleri arasında kanamalar olan hastalar, menopoz öncesi dönemde uzun süren yumurtlamama ile birlikte kanamalı hastalar, menopoz sonrası rahim iltihabı olan kadınlar da Rahim içi Kanseri açısından araştırılmalıdır. Görülme sıklığı toplumdan topluma değişmekle birlikte gelişmiş ülkelerde daha sık rastlanmaktadır. %2-5’i 40 yaş civarında görülür. Hastalığın görüldüğü kadınların %75-80’i menopoz dönemindedir. endometrium kanseri Rahim içi Kanseri Kimler Rahim İçi (Endometrium) Kanseri İçin Risk Altındadırlar? Gelişmiş ülkelerde Rahim içi kanseri en sık görülen jinekolojik kanserdir. Her 100 kadının 2 veya 3’ü yaşamları boyunca rahim içi kanseri olurlar. Rahim içi kanseri 40 yaşından küçük kadınlarda nadirdir. En sık 60 yaş civarında görülür. Bazı kadınların diğerlerinden daha fazla riski vardır. En önemli risk faktörü rahim zarının anormal ve uzamış östrojen etkisinde kalmasıdır. Östrojen, kadınların yumurtalıklarında üretilen bir hormondur. Erişkin bir kadında her ay yumurtlamadan önceki günlerde ve daha az olarak yumurtlama sonrasında östrojen üretilir, östrojen etkisi ile rahim zarı kalınlaşır. Ancak yine her ay yumurtlama sonrasında yumurtalıklardan progesteron hormonu da üretilir ki bu hormon rahim zarını östrojenin olumsuz etkilerine karşı korur. Bu nedenle düzenli yumurtlamanın olduğu erişkin kadınlar endometriyum kanseri için risk altında değildir. Vücudunda anormal östrojen üretilen veya progesteron üretilemeyen kadınlar risk altındadır. En önemli risk faktörü şişmanlıktır. Endometriyum kanseri tipik olarak normalin üzerinde kilolu kadınlarda oluşur. Hastaların büyük kısmı şişman veya aşırı şişman kadınlardır. Çünkü yağ dokusunda östrojen üretilir. Bu kadınlar yaşam boyu özellikle menopoz sonrası sürekli anormal östrojen düzeylerine sahip insanlardır. Tipik olarak endometriyum kanseri şişman, hipertansif ve şeker hastası olan kadınlarda çok daha sık gelişir. Ama 3 anormallik içinde temel risk faktörü aşırı kilodur. Bir kadının yumurtalıkları menopozdan sonra östrojen üretmeyi kestiğinde östrojen ilaç olarak alınabilir (hormon tedavisi). Rahmi alınmamış bir kadın östrojeni tek başına alırsa rahim içi (endometrium) kanseri riski artar. Östrojen bir başka hormon olan progesteronla birlikte alındığında kadınlar bu risk artışına karşı korunmuş olurlar. Doğum kontrol hapları endometriyum kanser riskini azaltır. Çünkü bunların içinde hem östrojen hem de progesteron vardır. Hayatının bir döneminde ortalama 5 yıl doğum kontrol hapı kullanmış kadınlarda yaşam boyu endometriyal kanser riski % 50 civarında azalır. Diğer risk faktörleri arasında; · Polikistik over hastalığı (PCOS), · Östrojen salgılayan yumurtalık tümörleri, · Adetlerin erken başlaması, · Menopozun geç yaşta olması, · İnfertilite, · Evlenmemiş ve doğum yapmamış olmak, · Kalın barsak kanseri geçirmek, · Lynch 2 sendromu denilen ailesel kanser sendromuna sahip ailelerin üyesi olmak, · Tamoxifen (meme kanserinde kullanılan bir ilaç) kullanmak sayılabilir. Rahim İçi (Endometrium) Kanseri Belirtileri Rahim içi kanserini saptamanın anahtarı belirtiler açısından uyanık olmaktır. Anormal kanama, lekelenme, yeni bir akıntı veya menopozdan sonra kanama veya lekelenme olması rahim içi kanserinin belirtileridir. Bu belirtiler daimi olabileceği gibi geçici de olabilir. Özellikle menopozdan sonra, her anormal kanamanın bir doktor tarafından kontrol edilmesi gerekir. Rahim İçi (Endometrium) Kanseri Nasıl Anlaşılır, Tanısı Nasıl Konur? Hiçbir şikayeti olmayan kadınlarda rahim içi kanserini saptamak için tarama testleri yoktur. Fakat rahim içi kanseri olan çoğu kadında erken belirtiler vardır. Rahim içi kanserini saptamak için birçok yöntem kullanılabilir: · Rahim içi biyopsisi: Rahmin içinden küçük bir miktar dokunun alınıp mikroskopla incelendiği bir tetkik. Bu, anormal hücreleri kontrol etmenin ilk adımı olacaktır. · Vajinal ultrason: Rahim içi döşemesinin kalınlığını ve rahmin büyüklüğünü kontrol etmek için ses dalgalarının kullanıldığı bir tetkik. · Histeroskopi: Rahmin içini gözlemek veya cerrahi müdahale yapmak için ince, ışıklı bir teleskopun kullanıldığı cerrahi bir işlem · Kürtaj: Rahim ağzının genişletilip rahmin içinden dokuyu nazikçe kazıyarak veya şırınga ile çekildiği bir işlem. Pap smear testi rahim içi kanseri tarama veya tanısında değerli bir yöntem değildir. Rahim içi kanseri yalnızca rahim dokusunun biyopsi ile incelenmesi sonucu teşhis edilebilir. Nedenleri ve Risk Faktörleri Overlerden iki ana hormon salgılanır; Östrojen ve Progesteron. Bu iki hormon arasındaki denge adet dönemi sırasında değişir. Adetin erken döneminden itibaren endometrium kalınlaşır, eğer gebelik oluşmazsa kalınlaşan endometrium dökülür. Eğer bu iki hormon arasındaki denge endometriumun büyümesini uyaran östrojen lehine dönerse kadında endometrium kanseri gelişme riski artar. Östrojen düzeyini artıran faktörler; Erken yaşta adet kanamalarının başlaması, geç yaşta menopoz. Eğer adet kanaması erken yaşta başlar ( 12 yaşından önce) veya menopoz geç yaşta olursa endometrim kanseri riski artar. Yaşam boyu görülen adet sayısı arttıkça, endometriumun estrojene maruz kalma süresi uzar, buda risk demektir. Hiç gebe kalmamış olmak; Gebelik ve emzirme endometrium kanseri riskini azaltıyor gibi gözüküyor. Bekar, hiç doğum yapmamış kadınlarda örneğin rahibelerde daha sık görüldüğü biliniyor. Gebelikte daha fazla östrojen salınıyor ancak daha fazlada progesteron salgılanıyor. Artmış progesteron üretimi artmış östrojenin etkisini dengeleyebilir. Yumurtlama düzensizliği; Ovulasyon aylık olarak yumurtanın overden atılması demektir. Sağlıklı bir erişkin kadın her ay yumurtlar. Her ay yumurtlama öncesi 14-15 günlük sürede yumurtalıklardan östrojen salgılanır, yumurtlama olursa sonraki 15 günde ise asıl salgılanan progesterondur ve progesteron, östrojenin endometriyum üzerindeki olumsuz etkilerini düzeltir, rahim zarını korur. Düzensiz ovulasyon veya ovulasyonun hiç olmaması östrojene maruziyeti artırır çünkü bu durumda progesteron üretilemez yalnız östrojen üretilir. Ovulasyon düzensizliklerinin nedenleri arasında obezite ve polikistik over sendromunu sayabiliriz. Obezite ve Polikistik over sendromu (PCOS) tedavisi aylık ovulasyon ve adet kanamasının düzelmesine, dolayısıyla da endometrium kanseri riskinin azalmasına yol açar. Obezite; Östrojen kaynağı sadece overler değildir. Yağ dokusu da estrojen salgılar. Obezite de vücuttaki östrojen düzeyi artar ve sizi endometrium kanseri için riskli gruba sokar. Obez kadınlarda endometrium kanser riski 3 kat artmıştır ancak zayıf kadınlarda da kanser görülebilir. Yağlı diyet: Bu tip diyet alışkanlığı obeziteye yol açtığından endometrial kanser riskini artırabilir veya yağlı besinler direkt olarak östrojen metabolizmasını etkileyerek endometrial kanser riskini artırabilir. Diyabet: Endometrial kanser diyabetli kadınlarda daha sık görülür, çünkü obezite ile diabet sıklıkla birlikte giderler. Ancak diyabet olup kilolu olmayanlarda da kanser riski yüksektir. Östrojen replasman tedavisi; Östrojen endometrium büyümesini uyarır ve menopoz sonrası sadece östrojen tedavisi verilmesi kanser riskini artırır. Progesteron hormonu ile birlikte östrojenin kombine olarak verilmesi endometriumun incelmesine ve dökülmesine ve endometrium kanseri riskinin azalmasına yol açar. Over Tümörleri; Overin bazı tümörleri östrojen kaynağıdır ve östrojen düzeyini artırır. İleri yaş; Endometrium kanserlerinin büyük bir kısmı 55 yaşından sonra görülür. Tamoksifen kullanılması; Meme kanseri olup tamoksifen tedavisi alan her 500 kadından birinde endometrium kanseri görülür. Tamoksifenin endometrium üzerinde estrojen benzeri etkisi vardır ve endometriumun kalınlaşmasına yol açar. Bu nedenle endometrium kanseri riskini artırdığından tamoksifen kullanan herkesin yıllık periyodik pelvik muayenesinin yapılması gerekir.

İçeriği paylaşın :

İlgili Konular

Benzer Başlıklar

Siz De Paylaşın